Kayıtlar

Resim
             AŞEKA* Tasavvufta 'aşk' o derece içselleştirilmiş ki, o derece özümsenmiş ki, selamlaşma dahi aşk üzerine kurulmuş... Dervişin biri bir dervişler topluluğu bir araya gelerek selamlayarak biriktirildikten sonra topluluk gelen dervişe 'merhaba' yerine 'aşk olsun' dermiş. Derviş de, 'aşkınız cemâl olsun efendim' diye mukabele edermiş. Bu sefer topluluğu 'cemâliniz nur olsun' dediğinde derviş, 'nurunuz ayn olsun ' ** dermiş ve selamlama bitmiş... Şimdi 'aşk olsun' tüm okuyuculara.. Uzun yıllardır 'Leyla'dan Mevla'ya geçiş' der edebiyat büyüklerimiz durur. Bizlerin de dilinde, aşık, maşuk,Leyla,Mecnun,Mevla,Kays, yol, sürekli olmak, gülüşlere düşmek, (Aranış) Taşra sporcusu... Mevla'ya ulaşmak için o derece Leyla'dan geçmek gerekiyordu? Bu adaylara delil verilmiş olarak verilmiş cevaplar olmadığı için hiçbir cevap yasa (kanıtlanmış) olmayacak, tüm cevaplar bir teori olarak kalacak.. Benim teorim ise...

TEKRARDAN MERHABA

 Merhabalar sevgili blog takipçilerim, Yıllar olmuş ben buraya yazmayalı. Bugün 8 Mart dünya kadınlar günü. En son buraya yazdığımda liseli küçük bir kızmışım ve kalemime dünyaları sığdırmışım. Küçük Sevdem'in gözlerinden öpüyorum. Onu çok seviyorum, ona çokça teşekkür ediyorum o yaşında böyle akıllı, tertemiz, erdemli, kocaman kalpli bir kız olduğu için. Şu an ruh sağlığı uzmanıyım. İnsanlara destek olmaya çalışıyorum ve bu iyilik halimi gözle görülür bir biçimde artırıyor. İkinci doğuşum psikoloji oldu benim. Upuzun bir ilişkim oldu, bir çocukken o ilişkiye girdim ve koskocaman acılarla ilmek ilmek işlenmiş bir insan olarak çıktım o ilişkiden. Bir çocukken başladım bu üniversiteye ve yetişkin bir uzmanken mezun oluyorum. Hayat yaşamasını bilen için öyle lezzetli ki.. Hep derim hayat sanatında biraz usta olmakla ilgili burada mutluluğu bulmak. Hiç üzülmeyecek değiliz, onu da misafir edeceğiz benliğimizde. Ademoğlunun yaşadığı her şey çok kıymetli bu en büyük acılar olsa bile. Hepi...

YIKINTI

Resim
YIKINTI  Ölümler hastalıklar kaydı karlı yollarımda poşetlerle Koşupta ağlayamadım peşlerinde Kaderim mumlar döşedi karlı yokuşlarıma Mor kelebeklerin sürülerine katıldım. kendimi hiçbir aynada görmek istemedim Üçten geriye saydım kendi ölümüme Ağlayamamak nedir bilmezsiniz siz kalemi eline alıp aylarca yazamamak Siz benim bu şiire ne denli küskün olduğumu anlayamazsınız.. Hiçbir pazarlık kurtarmıyor kırgınlığımı  gidesi gelenler gittikçe daha da küskünüm Bildikçe daha da küçülüyorum Bilmemek bilmekten iyidir düşünmeden yaşayalım Bir mumun yok olmasını izlemekle benim hayatımı izlemek arasında ne fark vardır? Onun biçimsizliği ile benim alışagelmiş biçimim arasında bir benzerlik yok mudur? şarkılar bile hep birbirinin aynısıdır. ağlamak ağlamamaktan iyidir ağlayarak yaşayalım  

ERGUVAN BAHARI

Resim
sevgili  dost ,   kalbime yoldaş olmak istiyorsun, yapma. ben normal değilim. benim gibisi yoktur dünyada hiçbir acısı olmadan kalbi acıyla dolu olan. Nazım Hikmet dinlerken gerçek kainatı hatırlayan. sen Nazımı bilmezsin ki..! çok sevgili dost! sana göreleri elbet var sen beni bilemezsin, tanıyamazsın. ben sen gibisini bilmem hiç! gelmeden git sevgili dost. pılını pırtını topla kapıdan geri dön. ben böyleyim. o mavi gözlü devden başkası sevemez beni. lütfen, sadece git. arkana bile bakma.  

KUYTU BİR EV

Resim
  Bir memnuniyetsizlik dadandı can evime, yanında keyifsizliği davet etmiş yanında ben misafilerimden birhaber ve şaşkın. O da gözyaşlarını takmış peşine, gelmiş evime. Annemden gelen misafirperverlik ile, av gibi de gelseler üstüme, en güzel karşıladı onlara hazırladım, Hummamı bir türlü atamamışken. Onlar gelir gelmez zilim çalmaya başladı, her an zillerim çaldı. Meğer onlar gelirken, evime daha onlarcasını, binlercesini davet etmişler! Hiç susmadı kapım, kapım çalıyor. En son hoyrat gülüşler geldi, tezat yapmak ister gibi ellerinde şişe şişe gözyaşı suyu !. Ne diyeyim azizim?  Annemden kaldı dedim ya .. Taşıya taşıya şişeleri evime, yıllar geçti. Geldikçe getirdiler, getirdikçe döktüler, döktükçe kırdılar. kırdıklarında en son ne annemden kalan misavirperverliğim, ne de onları ağırlayacak bir ben kaldım. Kalbimi bırakıp, kaçtım ..

VARSAYIMLAR

Resim
Gitmeseydin ne mi olurdu? Senin konuşmayı ne kadar çok sevdiğini bilirdim, ben hep susardım.  Böyle gözlerinin içine bakarak susardım, gülümserdim, Bazen o kadar dalardım ki güzelliğine, ne anlattığını unutur giderdim, gülerdik kahkahalarla sonra buna. Hiç konuşmazdım ben, hep seni dinlerdim. Sonra yüzüne bakıp dalmamdan hoşalandığını bilirdim,  sabahları ilk gözlerini açtığında bile seni izliyor olurdum. Güzel yemekler yemeyi sevdiğini bilirdim senin, hiç bilmememe rağmen her gün yemekler yapardım sana. Hele benim sana ters düşmemi hiç sevmediğini bilirdim, hiç ters düşmezdim sana, hep peşinden gelirdim. Sana yazmamı, şiirler yazmamı sevdiğini, ne iyi bilirdim! her sabah yastığının altındaki mektupta, sana yazdığım şiirleri okurdun. Yüzüne karşı sitem bile etmezdim kırılırsın belki diye, şiirimin arasına serpiştirirdim, kırgınlığım öyle de geçerdi benim .. Sonuna kadar okurdun onları,  senin değil benim sonuma dek. Olur da benden önce göçüp gidecek olsaydın, kalbim dayan...

ORHAN KURAL ANISINA..

Resim
Orhan Kural anısına 23.12.2020 ' İki üç yıl kadar önceydi. Orhan Pamuk 'Yeni Hayat' kitabına bir cümle ile başlıyor: 'Bir kitap okudum ve hayatım değişti ..' Evet. Bir adam tanıdım ve hayatım değişti. Liseye yeni başlamıştım. Bir çingenin çiçekleri kadar neşeliydim. Farklıydım herkesten, doğru dürüst bilmediğim bir ideolojinin çukurundaydım. O çukur öylesine güzel öylesine karanlıktı! Dünya değişecekse bunu yapan ben olacaktım, benim kanımda bu değişimin gücün dnası vardı, tıslıyordum! Herkeslerden f arklı oluşlarımı, nefeslerimin düzensizliğini sayıklıyordum. Henüz çok gençtim, çok çocuktum. Bir şeylere adım atmıştım ama bir tahayyülsüzlük tutturmuş gidiyordum. İstediğim kıvamda değildim, hiç olamadım o günlerde.  Kitap okurdum, belki bilinçli bilinçsiz hatırlayamıyorum, bugün bu hale geleceğimin teminatıydı o karışıklık dolu günler. Kafamda da tilkiler, onlar nereye yönelse o anda oradayım. Çok yakınıyorum, etrafımdaki tek bir insanı bile sevmiyorum, hiçbiri beni ...