ORTAÇAĞ ÇIĞLIĞI


 

Tabiatın kırmızı mutfağından kış kokusu geliyor ağır ağır.

Prag-Berlin treninde değilim,

Asitane-Dorylaion trenindeyim.

Her kilometrede kış kokuyor tren koridoru. 

Bir tünelden geçiyor hızla,

Çıkışında kar bekliyor sabırsız yolcuları.

Sevinçli birer çocuğa dönüyor mavi kadifeli adamlar.

Kadınların kırmızı rujlu ağızlarından çıkan tiz kahkahaları havayı bir anda dolduruyor.

Kısa sürede bu Hatti Ülkesi'ne varıyorum.

Gece.

Hava yediye düşmüş,

Ellerim kupkuru,

Dudaklarım kıpkırmızı,

Sabah güneşi de güneş buranın!

Yuvarlak portakalın doğuşunu, yüzüme vuran kısımlarına uyanarak selamlıyorum.

Ne çok olmuş günışığının gıdıklamaması can evimi ..

Bugün bir türbeye girdim.

Güllerle çevrelenmiş bir süs havuzu vadı girişinde,

Dingin dingin akıyor su,

Gözlerini kapatası geliyor  insanın bazısı.

Sonra açıp, gözleriyle kartpostal edesi bu görüntüyü.

Çıkarken bir yazı okudum,

'Siz istediğiniz için buraya gelmediniz, bizler istediği için buradasınız.'

Hâlâ başım dönüyor,

Sabah olacak neredeyse,

Yine de uğramıyor uyku

Bu çalınmaz kapıma.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YILDIZLI GECE

RAKI ŞİŞESİNDE BALIK OLSAM